Ajans 1999’da kuruldu. Bundan önce dopingle mücadeleyi Uluslararası Olimpiyat Komitesi, spor federasyonları ve hükümetler yürütüyordu. Doping tanımları, mücadele ve cezalandırma yöntemleri birbirinden farklıydı.
1998 Fransa Bisiklet Turu sırasında polis baskınında çok sayıda yasaklı madde bulunması, kamu otoritelerinin dopingle mücadeledeki rolünün önemini bariz biçimde ortaya çıkardı. Bağımsız bir uluslararası ajansa ihtiyaç olduğu fikri belirginleşti. Bu ajans, dopingle mücadelede standartlaşma sağlayacak, spor organizasyonlarının ve kamu kuruluşlarının çabalarını koordine edecekti.
Uluslararası Olimpiyat Komitesi 1999’da, sporda doping üzerine dünya çapında bir konferans düzenledi. WADA, bu konferansın öneri bildirgesinden yola çıkılarak oluşturuldu.
WADA, tüm spor ve ülkelerde dopingle mücadele düzenlemelerine uyum getiren bir kurallar metnine göre çalışıyor. Bu metnin adı Dünya Dopingle Mücadele Kuralları.
WADA
Dünya Dopingle Mücadele Kuralları
ULUSLARARASI OLİMPİYAT KOMİTESİ (IOC)
ULUSLARARASI PARALİMPİK KOMİTESİ (IPC)
Olimpiyatlar ve paralimpik oyunlarda doping testleri yapmaktan ve testleri geçemeyenleri cezalandırmaktan sorumlular. WADA’nın bütçesinin yarısını IOC sağlıyor.
ULUSLARARASI FEDERASYONLAR
Kendi organizasyonlarında doping testi yapıyor, dopingli sporcuları cezalandırıyorlar.
HÜKÜMETLER
Yasaklı madde içerebilecek ürünlerin satışı, etiketlemesi ve pazarlamasını kontrol altında tutuyorlar. Doping maddesi üretim ve ticaretine karşı önlem alıyorlar.
ULUSAL DOPİNGLE MÜCADELE ORGANİZASYONLARI
BÖLGESEL DOPİNGLE MÜCADELE ORGANİZASYONLARI
Ulusal Dopingle Mücadele Organizasyonları sporcuları yarış sırası ve dışında test etmekten sorumlu. Ülkede yarışan yabancı sporcuları da. Ayrıca doping kuralı ihlallerini hükme bağlıyor ve dopingle mücadele eğitimi veriyorlar.
ULUSAL OLİMPİYAT KOMİTELERİ
ULUSAL PARALİMPİK KOMİTELERİ
Uluslararası komitelerin kuralları gereği Dünya Dopingle Mücadele Kuralları'nı uygulamaları gerekiyor.
ULUSAL FEDERASYONLAR
Dünya Dopingle Mücadele Kuralları'na göre Uluslararası Federasyonlar, Ulusal Federasyonlar'ın bu kuralları uygulamasını şart koşmalı.
SPORCULAR ve
ÇEVRELERİ
Sporcular, dopingle mücadele organizasyonlarına nerede bulunduğuyla ilgili bilgi vermek zorunda. Böylece, önceden haber vermeden, yarış dışında doping testine girmeleri istenebiliyor.
Sporcuların çevresi de (çalıştırıcıları, doktorları vs.) Dünya Dopingle Mücadele Kuralları’na uygun hareket etmek zorunda.
DOPİNG KONTROLÜ
Doping kontrolünün başlıca aracı test. İdrar ve kan numuneleri incelenerek sporcuların yasaklı madde ya da yöntemlere başvurup başvurmadıkları belirleniyor.
Sporculardan alınan numuneler doping kontrol merkezlerinde inceleniyor. Hacettepe Üniversitesi Türkiye Doping Kontrol Merkezi şöyle çalışıyor:
Sporculardan numuneleri Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK)'a bağlı Dopingle Mücadele Komisyonu’nun görevlendirdiği kişiler topluyor.
A ve B numuneleri, üzerinde bunları veren sporcuyu temsil eden bir kodun bulunduğu formla birlikte doping kontrol merkezine gönderiliyor. Yani merkezdeki görevliler, aldıkları numunenin hangi sporcuya ait olduğunu bilmiyor.
Merkez, numuneleri en çok on gün içinde incelemekle, inceleme aşamalarını ve sonucunu ilgili federasyona bildirmekle yükümlü.
Önce A numunesi inceleniyor. Doping şüphesi ortaya çıkarsa bu numune üzerinde ileri analiz yapılıyor. Bu analizde de şüphe ortadan kalkmazsa sporcunun doping yaptığı sonucuna ulaşılıyor.
Bu aşamada sporcu, kendisi ya da temsilcisi eşliğinde, B numunesini de açtırabiliyor. Bu numune üzerinde de test yapılıyor. Bu test de pozitif çıkarsa sporcunun doping yaptığı, komisyon kararıyla, belgeleniyor. İlgili federasyon ve WADA bilgilendiriliyor. Merkez, inceleme sonuçlarını yedi yıl saklıyor.
2012’nin büyük kısmında, WADA akreditasyonuna sahip 33 laboratuvarda 267, 645 numune incelendi. Bunların yüzde 1,76’sında, yani 4,723 numunede sıra dışı bulgulara rastlandı. WADA’nın bilgi bankasına girilen verilere göre, Olimpik sporlar arasında en çok bisiklette bu tür bulgular belirlendi. En çok rastlanan doping maddeleriyse anabolik ajanlar (yüzde 50,6), uyarıcılar ve kanabinoidler.
Bisiklet
20624
numune
Toplam Bulgu
502
Atletizm
27836
numune
Toplam Bulgu
451
Futbol
28008
numune
Toplam Bulgu
315
Halter
8659
numune
Toplam Bulgu
273
Basketbol
5826
numune
Toplam Bulgu
84
Güreş
4451
numune
Toplam Bulgu
80
Voleybol
5172
numune
Toplam Bulgu
59
CEZALANDIRMA
WADA kurallarına göre ilk kez doping yaptığı belirlenen sporcular iki yıl men cezası alıyor. Bir kez daha doping yaptıkları ortaya çıkarsa ömür boyu men ediliyorlar.
Ancak cezalar artacak. 2015'ten itibaren ilk kez doping yapan sporculara dört yıl ceza verilecek. Böylece bu sporcuların en azından bir olimpiyata katılması engellenecek.
NBA HARİÇ
WADA'nın temel metni Dopingle Mücadele Kuralları'nı tüm olimpik sporların uluslararası federasyonları (35), Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin tanıdığı tüm uluslararası federasyonlar (34), tüm ulusal olimpiyat komiteleri (204) kabul etti.
Buna karşı dünyanın en büyük basketbol ligi NBA (Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi), bu kuralları uygulamıyor. Kendi dopingle mücadele programını yürütüyor.
Basketbol yazarı Kaan Kural, WADA'nın doping sınıfına soktuğu performans artırıcı maddelerin NBA'de yaygın biçimde kullanıldığını söyledi. Kural, iki kurumun yakın gelecekte iş birliği yapmasını da beklemiyor.