ÖNLEME
ÇABALARI Dünya çapında dopingle mücadelenin baş aktörü Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA).

© 2014 Al Jazeera Media Network

 

Ajans 1999’da kuruldu. Bundan önce dopingle mücadeleyi Uluslararası Olimpiyat Komitesi, spor federasyonları ve hükümetler yürütüyordu. Doping tanımları, mücadele ve cezalandırma yöntemleri birbirinden farklıydı.

 

1998 Fransa Bisiklet Turu sırasında polis baskınında çok sayıda yasaklı madde bulunması, kamu otoritelerinin dopingle mücadeledeki rolünün önemini bariz biçimde ortaya çıkardı. Bağımsız bir uluslararası ajansa ihtiyaç olduğu fikri belirginleşti. Bu ajans, dopingle mücadelede standartlaşma sağlayacak, spor organizasyonlarının ve kamu kuruluşlarının çabalarını koordine edecekti.

 

Uluslararası Olimpiyat Komitesi 1999’da, sporda doping üzerine dünya çapında bir konferans düzenledi. WADA, bu konferansın öneri bildirgesinden yola çıkılarak oluşturuldu.

 

WADA, tüm spor ve ülkelerde dopingle mücadele düzenlemelerine uyum getiren bir kurallar metnine göre çalışıyor. Bu metnin adı Dünya Dopingle Mücadele Kuralları.

WADA

Dünya Dopingle Mücadele Kuralları

 

ULUSLARARASI OLİMPİYAT KOMİTESİ (IOC)

 

ULUSLARARASI PARALİMPİK KOMİTESİ (IPC)

 

Olimpiyatlar ve paralimpik oyunlarda doping testleri yapmaktan ve testleri geçemeyenleri cezalandırmaktan sorumlular. WADA’nın bütçesinin yarısını IOC sağlıyor.

 

ULUSLARARASI FEDERASYONLAR

 

Kendi organizasyonlarında doping testi yapıyor, dopingli sporcuları cezalandırıyorlar.

HÜKÜMETLER

 

Yasaklı madde içerebilecek ürünlerin satışı, etiketlemesi ve pazarlamasını kontrol altında tutuyorlar. Doping maddesi üretim ve ticaretine karşı önlem alıyorlar.

 

ULUSAL DOPİNGLE MÜCADELE ORGANİZASYONLARI

 

BÖLGESEL DOPİNGLE MÜCADELE ORGANİZASYONLARI

 

Ulusal Dopingle Mücadele Organizasyonları sporcuları yarış sırası ve dışında test etmekten sorumlu. Ülkede yarışan yabancı sporcuları da. Ayrıca doping kuralı ihlallerini hükme bağlıyor ve dopingle mücadele eğitimi veriyorlar.

 

ULUSAL OLİMPİYAT KOMİTELERİ

 

ULUSAL PARALİMPİK KOMİTELERİ

 

Uluslararası komitelerin kuralları gereği Dünya Dopingle Mücadele Kuralları'nı uygulamaları gerekiyor.

 

ULUSAL FEDERASYONLAR

 

Dünya Dopingle Mücadele Kuralları'na göre Uluslararası Federasyonlar, Ulusal Federasyonlar'ın bu kuralları uygulamasını şart koşmalı.

SPORCULAR ve

ÇEVRELERİ

 

Sporcular, dopingle mücadele organizasyonlarına nerede bulunduğuyla ilgili bilgi vermek zorunda. Böylece, önceden haber vermeden, yarış dışında doping testine girmeleri istenebiliyor.

 

Sporcuların çevresi de (çalıştırıcıları, doktorları vs.) Dünya Dopingle Mücadele Kuralları’na uygun hareket etmek zorunda.

 

DOPİNG KONTROLÜ

 

Doping kontrolünün başlıca aracı test. İdrar ve kan numuneleri incelenerek sporcuların yasaklı madde ya da yöntemlere başvurup başvurmadıkları belirleniyor.

Sporculardan alınan numuneler doping kontrol merkezlerinde inceleniyor. Hacettepe Üniversitesi Türkiye Doping Kontrol Merkezi şöyle çalışıyor:

 

Sporculardan numuneleri Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK)'a bağlı Dopingle Mücadele Komisyonu’nun görevlendirdiği kişiler topluyor.

 

A ve B numuneleri, üzerinde bunları veren sporcuyu temsil eden bir kodun bulunduğu formla birlikte doping kontrol merkezine gönderiliyor. Yani merkezdeki görevliler, aldıkları numunenin hangi sporcuya ait olduğunu bilmiyor.

 

Merkez, numuneleri en çok on gün içinde incelemekle, inceleme aşamalarını ve sonucunu ilgili federasyona bildirmekle yükümlü.

 

Önce A numunesi inceleniyor. Doping şüphesi ortaya çıkarsa bu numune üzerinde ileri analiz yapılıyor. Bu analizde de şüphe ortadan kalkmazsa sporcunun doping yaptığı sonucuna ulaşılıyor.

 

Bu aşamada sporcu, kendisi ya da temsilcisi eşliğinde, B numunesini de açtırabiliyor. Bu numune üzerinde de test yapılıyor. Bu test de pozitif çıkarsa sporcunun doping yaptığı, komisyon kararıyla, belgeleniyor. İlgili federasyon ve WADA bilgilendiriliyor. Merkez, inceleme sonuçlarını yedi yıl saklıyor.

 

 

 

2012’nin büyük kısmında, WADA akreditasyonuna sahip 33 laboratuvarda 267, 645 numune incelendi. Bunların yüzde 1,76’sında, yani 4,723 numunede sıra dışı bulgulara rastlandı. WADA’nın bilgi bankasına girilen verilere göre, Olimpik sporlar arasında en çok bisiklette bu tür bulgular belirlendi. En çok rastlanan doping maddeleriyse anabolik ajanlar (yüzde 50,6), uyarıcılar ve kanabinoidler.

Bisiklet

20624

numune

 

Toplam Bulgu

502

Atletizm

27836

numune

 

Toplam Bulgu

451

Futbol

28008

numune

 

Toplam Bulgu

315

Halter

8659

numune

 

Toplam Bulgu

273

Basketbol

5826

numune

 

Toplam Bulgu

84

Güreş

4451

numune

 

Toplam Bulgu

80

Voleybol

5172

numune

 

Toplam Bulgu

59

CEZALANDIRMA

 

WADA kurallarına göre ilk kez doping yaptığı belirlenen sporcular iki yıl men cezası alıyor. Bir kez daha doping yaptıkları ortaya çıkarsa ömür boyu men ediliyorlar.

 

Ancak cezalar artacak. 2015'ten itibaren ilk kez doping yapan sporculara dört yıl ceza verilecek. Böylece bu sporcuların en azından bir olimpiyata katılması engellenecek.

NBA HARİÇ

 

WADA'nın temel metni Dopingle Mücadele Kuralları'nı tüm olimpik sporların uluslararası federasyonları (35), Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin tanıdığı tüm uluslararası federasyonlar (34), tüm ulusal olimpiyat komiteleri (204) kabul etti.

 

Buna karşı dünyanın en büyük basketbol ligi NBA (Amerikan Profesyonel Basketbol Ligi), bu kuralları uygulamıyor. Kendi dopingle mücadele programını yürütüyor.

 

Basketbol yazarı Kaan Kural, WADA'nın doping sınıfına soktuğu performans artırıcı maddelerin NBA'de yaygın biçimde kullanıldığını söyledi. Kural, iki kurumun yakın gelecekte iş birliği yapmasını da beklemiyor.