Türbülans’ın 40 günü

2012 yılının son günlerinde İmralı Cezaevi’ndeki PKK lideri Abdullah Öcalan, “koster bozuk gerekçesiyle” avukatlarıyla görüştürülmemesini protesto eden KCK ve PKK hükümlü ve tutukluları cezaevlerinde açlık grevi yapıyordu. Siyasette de tansiyon yüksekti, idam cezasının geri getirilmesi ve BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması tartışması yürüyordu. Gerilimin çok yüksek olduğu bu ortamda çözüm sürecinin ilk adımları atıldı, Abdullah Öcalan ile devlet heyeti arasında görüşmeler başladı. Ve 2013 yılı Nevruz’unda Öcalan, o tarihi çağrıyı yaptı, PKK’nın silahlı unsurlarını Türkiye sınırları dışına çıkmaya çağırdı. O tarihten bu yana süreç, zorlu aşamalardan geçti. Paris’te üç PKK’lının öldürülmesi de Lice’de yol kesmeler de zor dönemeçlerdi. Ancak Çözüm Süreci en zor sınavına 2014 yılının Ekim ayında girdi, yani geride kalan 40 günde. Al Jazeera, son 40 günde süreçte yaşananları, önemli açıklamaları, önemli gelişmeleri derledi. Ortaya çıkan tablo son 40 günde taraflar arasındaki diyaloğun net bir şekilde geri gittiğini ancak Hükümetin de HDP’nin de Öcalan’ın da sürecin devamı konusunda istekli olduklarını gösteriyor.

2
Ekim
2014

HDP heyeti, Öcalan ile görüşme sonrası açıklama yaptı. Açıklamada, Hükümetten gelen açıklamaların tersine, “Kobani ile süreç ayrılmaz bir bütün” sözleri dikkat çekiciydi. Aynı açıklamada Öcalan’ın, “Zaman kaybetmeden müzakereler başlasın” sözlerine de yer verildi.

3
Ekim
2014

Öcalan’ın açıklamasının hemen ardından Başbakan Davutoğlu, “Kobani süreçle irtibatlandırılamaz” dedi.

1
Ekim
2014

1 Ekim günü Resmi Gazete’de “Çözüm Süreci Kurulu ile Kurumlar arası izleme ve koordinasyon komisyonlarının kurulması” na ilişkin kararlar yayımlandı. Bu önemli bir adımdı, zira Öcalan çözüm sürecinin başından bu yana “Üçüncü Göz” olarak nitelenen bu komisyonların kurulmasını talep ediyordu. Hükümetin attığı bu somut adım olumlu karşılandı.Aynı gün Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve İdris Baluken’den oluşan HDP heyeti, Abdullah Öcalan ile görüşmek üzere İmralı’ya gitti. Ve yine aynı gün HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Başbakanlık’ta bir araya geldi. Görüşme çıkışında Demirtaş, “Olumlu” bir izlenimle Başbakanlık’tan ayrıldığını açıkladı. Hükümete, bir an önce pratik adım atılması ve Kobani için PYD ile görüşme çağrısı yaptığını duyurdu.

6
Ekim
2014

Çözüm sürecinin başlangıcından bu yana en kritik günü 6 Ekim oldu. Abdullah Öcalan, İmralı Cezaevi’nde kardeşi Mehmet Öcalan ile görüştü. Akşam saatlerinde sona eren görüşmenin ardından Mehmet Öcalan, Abdullah Öcalan’ın şu sözlerini duyurdu: “15 Ekim’e kadar bekleriz, gelen heyetlere dediklerimizi onlara aktarırız, ondan sonra da yapacağımız bir şey kalmaz. Çözüm diye bir şey yoktur, müzakere diyorlar, müzakere diye bir şey de yoktur.”Bu açıklamadan sadece birkaç saat sonra, Halkların Demokratik Partisi’nin çok tartışılan çağrısı geldi. HDP MYK, 6 Ekim akşamı saat 20:30’da acil çağrı yayınladı. Çağrıda, “Şu anda toplantı halinde olan HDP MYK’dan halklarımıza acil çağrı: Kobane’de durum son derece kritiktir. IŞİD saldırılarını ve AKP iktidarının Kobani’ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz.” Bu çağrının hemen ardından Türkiye genelinde iki gün sürecek eylemler başladı. Muş’ta eyleme polis müdahalesinde bir kişinin hayatını kaybetmesinin ardından, şiddet arttı. Bankamatikler yakıldı, bazı kamu binalarına saldırılar oldu, karşıt gruplar ile özellikle Hüda-Par’lılar ile HDP’liler arasında silahlı çatışmalar çıktı. Sonrasında 6-8 Ekim olayları olarak anılan eylemlerde 40’a yakın kişi hayatını kaybetti.

8
Ekim
2014

Eylemleri durduran çağrı Abdullah Öcalan’dan geldi. 8 Ekim günü gece yarısı saatlerinde Abdullah Öcalan, HDP’nin İmralı heyetine bir mesaj gönderdi.

9
Ekim
2014

Öcalan’ın bir mektup gönderdiğini, düzenlediği basın toplantısında HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş açıkladı. El yazısıyla yazdığı tek sayfalık mektupta Öcalan, Hükümet ile diyalog kurulması çağrısı yaptı. “Son Kobani IŞİD kuşatmasından kaynaklanan şehir olaylarının önünü almak için Hükümet ile temasa geçmeniz hayatiyet arz etmektedir. Taraflar dar, çıkar bakışlı inatlaşmaları terk etme durumundadır. Bu ortamda çözüm sürecini hızlandırmanın yolu başarınızla orantılıdır.” Aynı gün HDP heyeti Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ve İçişleri Bakanı Efkan Alâ ile bir araya geldi. Bu tarihten sonra HDP ile Hükümet arasında, çözüm sürecini konu alan resmi bir görüşme olmadı. Akdoğan görüşmesi çıkışında açıklama yapan HDP heyeti, tıpkı Öcalan’ın mektubunda söylediği gibi, “Diyalog ve müzakere sürmeli” çağrısı yaptı.

10
Ekim
2014

Sürecin en önemli metni olarak değerlendirilen ve daha önce aslında Eylül ayında açıklanacağı bilgisi verilen “yol haritası”nın tamamlanmak üzere olduğu ortaya çıktı. Ak Parti sözcüsü Beşir Atalay, “Şu günlerde yol haritasında çok önemli mesafeler alındı. Yol haritası neredeyse ortaya çıktı.” dedi. Daha sonra HDP’nin aslında yol haritasının taslağı olan tek sayfalık bir metni gördüğü anlaşıldı. Yol haritası tamamlanmak üzere haberi duyulduğu gün, Bingöl’de kent merkezinde Emniyet Müdürü’ne saldırı düzenlendi. 2 polis şehit oldu. Sonrasında saldırıyı PKK üstlenmedi, HDP “provokasyon” açıklaması yaptı. Olay sonrasında otoyolda araç içindeki PKK’lı bir grup öldürüldü. Başbakan Davutoğlu, “Cezalarını buldular, infaz edildiler” açıklaması yaptı.

16
Ekim
2014

HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, Al Jazeera’ye Kandil’e yol haritasının taslak metni ile gideceklerini duyurdu. Buldan aynı zamanda gördükleri yol haritasının ilk maddesinin, “Müzakereler 1 Ekim’de başlar” olduğunu söyledi. Aynı gün Başbakan Ahmet Davutoğlu, 19 ekim günü Akil İnsanlar Heyeti’ni uzun bir aranın ardından yeniden toplantıya çağırdı. Bu çağrı, “Sivil heyetlerin yeniden devreye girmesi” olarak yorumlandı ve olumlu bulundu.

21
Ekim
2014

Görüşme geç saatlerde bitmiş olmasına rağmen HDP heyeti, İmralı ziyareti sonrasında yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada Öcalan’ın, “Çözüm süreci açısından gelmiş olduğumuz nokta bir kırılmaya maruz kalmıştır. Bunun en önemli sebebi, bu süreçlerde hükümetin benimle geliştirmeye çalıştığı ilişki biçimini araçsallaştırma mekaniğine oturtmaya çalışmasıdır. Süreç ile ilgili 15 Ekim itibariyle yeni bir aşamaya geçtiğimizi ve süreçte başarılı bir pratik umudumun bu anlamda arttığını ifade etmek isterim” sözlerine yer verildi. Bu görüşme, HDP heyeti ile Abdullah Öcalan arasında 10 Kasım tarihine kadar yapılan son görüşme oldu. Hükümet, bundan sonra HDP ile görüşmedi ve İmralı’ya gidiş için de izin vermedi. Bu doğrultuda Hükümetin yeni kırmızı çizgisinin “kamu düzeni ve güvenliği sağlanması” olduğu açıklandı.

25
Ekim
2014

Bu açıklamanın üzerinden sadece birkaç gün sonra bu defa haber Yüksekova’dan geldi. Çarşı iznine çıkan, silahsız üç asker arkadan saldırıya uğradı. Üçü de şehit oldu. Olay, çözüm süreci açısından Bingöl’den daha büyük bir kırılma noktası olarak tarihe geçti. HDP saldırı sonrası açıklamasında "23 Ekim'de Kağızman'da 3 HPG gerillasının infaz edilmesinden sonra bugün de Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 3 asker öldürüldü" ifadelerine yer verdi. Bu olaydan sonra Hükümet’in tavrı daha da sertleşti.

27
Ekim
2014

Al Jazeera’ye konuşan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, HDP ile görüşmelerin askıya alındığı mesajını verdi. Aynı gün Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında konuşan Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da, “Çözüm sürecine mecbur ve mahkûm değiliz. Çözüm Süreci başarısız olursa herkes bunun altında kalır. Adadaki şahıs da dahil, siyasi uzantıları da…” dedi.

3
Kasım
2014

Başbakan Ahmet Davutoğlu, HDP ile görüşmelerin devam etmesi için kamu düzeni ve güvenliğinin sağlanmasının yanısıra Hükümet’in HDP’den, “bir siyasi parti gibi davranması” beklentisi olduğunu açıkladı. Aynı gün, bir basın toplantısı düzenleyen HDP heyeti ise Hükümet’e, “Öcalan ile varılan mutabakata uyun” çağrısı yaptı. Heyet 3 Kasım günü, Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı’na resmi başvuruda bulundu. Akıllardaki soru, Öcalan ile devlet heyeti arasındaki görüşmelerin devam edip etmediğiydi, ancak HDP heyeti bu sorunun yanıtını bilmediğini açıkladı.

4
Kasım
2014

Sabah saatlerinde HDP Ankara il Başkanlığı’na gelen bir saldırgan, HDP Meclis Üyesi Ahmet Karataş’ın boğazını kesti. 1986 doğumlu saldırgan olayın hemen ardından yakalandı, suçunu itiraf etti. HDP saldırının, Ak Parti’nin partilerini hedef göstermesinin bir sonucu olduğunu ileri sürdü.

9
Kasım
2014

Cnn Türk’e konuşan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, “Devletin İmralı ile gerçekleştirdiği görüşmeler devam ediyordur diye tahmin ediyorum.” dedi. Akdoğan, HDP’nin İmralı’ya gitme talebine ise şimdilik olumlu yanıt verilmediği mesajını da verdi. Akdoğan Kobani olayları sonrası çözüm sürecinde yaşananları ‘türbülans’ olarak nitelendirdi.